Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
reflections
decreasingly growing
veterinerlikte kullanılan bir sakinleştirici
sliced cucumber
hour of the day
analizador de capacitores
mark the dimensions on
ağır tavlı
red-bellied paradise-flycatcher
vızıldayarak havada zıplayan ve ara ara patlayan bir çeşit havai fişek
(bir şeye/yere) sıkıca tutunmuş
andaman weisskehlente
kristal fraksiyonlaşması
grinding cracks
understand in a special sense
blind justice
steel meshing
me parece que...
chirlería
vehicle certification agency
bead wire tyre
international negotiations
wheelchair accessible
mehrfachbezug
wulstfacette
(birini/bir şeyi) ayırmak
Historique
Phrases
Sens de
"(birini/bir şeyi) ayırmak"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Phrasals
1
Phrasals
(birini/bir şeyi) ayırmak
differentiate between (someone or something)
v.
2
Phrasals
(birini/bir şeyi) ayırmak
sunder out (someone or something) [old-fashioned]
v.
Sens de
"(birini/bir şeyi) ayırmak"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 48 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Phrasals
1
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak
differentiate between (someone or something and someone or something else)
v.
We must be able to
differentiate between
objects and situations.
Nesneler ve durumlar arasında
ayırım
yapabilmeliyiz.
More Sentences
2
Phrasals
(birini/bir şeyi/kendini birinden veya bir şeyden) ayırmak
extricate (someone, something, or oneself) from (someone or something)
v.
3
Phrasals
(birini/bir şeyi) bir yerden zorla ayırmak
force (someone or something) off (of) (something)
v.
4
Phrasals
(birini/bir şeyi) bir yerden zorla ayırmak
force off
v.
5
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden zorla ayırmak
force someone or something off (of) something
v.
6
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden zorla ayırmak
and force someone or something off
v.
7
Phrasals
(birini/bir şeyi) zar zor (birinden/bir şeyden) ayırmak
wrestle (someone or something) (away) from (someone or something)
v.
8
Phrasals
(birini/bir şeyi) bir çekişmeyle (birinden/bir şeyden) ayırmak
wrestle (someone or something) (away) from (someone or something)
v.
9
Phrasals
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden ayırmak
detach someone or something from someone or something
v.
10
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak
differentiate (someone or something) from (someone or something)
v.
11
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak
discern (someone or something) from (someone or something)
v.
12
Phrasals
birini/bir şeyi parçalara ayırmak
cut someone or something to something
v.
13
Phrasals
birini/bir şeyi birine ayırmak
keep someone or something for someone
v.
14
Phrasals
(birini/bir şeyi küçük parçalara) ayırmak/kesmek
chop (someone or something) (up) (into something)
v.
15
Phrasals
birini/bir şeyi parçalara ayırmak
crunch someone or something up
v.
16
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) ayırmak
cull (someone or something) out of (something)
v.
17
Phrasals
(birini/bir şeyi) parçalara ayırmak
cut (someone or something) to (someone or something)
v.
18
Phrasals
birini/bir şeyi (bir şeyden) ayırmak
cut someone or something off (from something)
v.
19
Phrasals
birini/bir şeyi birine/bir şeye ayırmak
devote someone or something to someone or something
v.
20
Phrasals
(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) ayırmak
differentiate (someone or something) from (someone or something else)
v.
21
Phrasals
birini/bir şeyi (başka) bir şeyden ayırmak
discern someone or something from something (else)
v.
22
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak
discern between (someone or something) and (someone or something)
v.
23
Phrasals
(biriyle/bir şeyle birini/bir şeyi) birbirinden ayırmak
disconnect (someone or something) from (someone or something)
v.
24
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) çözüp ayırmak/kurtarmak
disentangle (someone or something) from (someone or something)
v.
25
Phrasals
(birini/bir şeyi) araya girip (birinden/bir şeyden) ayırmak
disentangle (someone or something) from (someone or something)
v.
26
Phrasals
birini/bir şeyi birinden veya bir şeyden ayırmak
extricate someone or something from someone or something
v.
27
Phrasals
birini/bir şeyi kesip parçalara ayırmak
hack (away) at someone or something
v.
28
Phrasals
birini/bir şeyi kesip parçalara ayırmak
hack someone or something apart
v.
29
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak
isolate (someone or something) from (someone or something)
v.
30
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) seçip almak/ayırmak
pick (someone or something) out of (something)
v.
31
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) koparmak/ayırmak
snatch (someone or something) from (someone or something else)
v.
Idioms
32
Idioms
(birini/bir şeyi) parçalara ayırmak/bölmek
rip (someone or something) to bits
v.
33
Idioms
birini/bir şeyi parçalara ayırmak/bölmek
rip somebody/something apart
v.
34
Idioms
birini/bir şeyi parçalara ayırmak/bölmek
rip somebody/something to bits
v.
35
Idioms
birini/bir şeyi parçalara ayırmak/bölmek
rip somebody/something to shreds
v.
36
Idioms
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak
rip (someone or something) in half
v.
37
Idioms
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak
tear (someone or something) in half
v.
38
Idioms
(birini/bir şeyi) ikiye ayırmak
rip (someone or something) in twain
v.
39
Idioms
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak
rip (someone or something) in twain
v.
40
Idioms
(birini/bir şeyi) ikiye ayırmak
rip (someone or something) in two
v.
41
Idioms
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak
rip (someone or something) in two
v.
42
Idioms
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak
tear (someone or something) in twain [old-fashioned]
v.
43
Idioms
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak
tear (someone or something) in two
v.
44
Idioms
birini/bir şeyi parçalara ayırmak
tear someone or something to pieces
v.
45
Idioms
birini/bir şeyi parçalara ayırmak
tear someone or something to shreds
v.
46
Idioms
kendini/birini/bir şeyi (bir şeyden) ayırmak
break/cut/tear (something) loose from somebody/something
v.
47
Idioms
birini/bir şeyi bir şeyden ayırmak
cut someone or something loose from something
v.
48
Idioms
(bir şeyi) kesip (birini/bir şeyi) ayırmak/çıkarmak
cut (someone or something) loose
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (birini/bir şeyi) ayırmak
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy